Girne Üniversitesi Tıp Fakültesi
+90 392 444 99 39

Beyin Tümörü Ameliyatları

Beyin Tümörü Ameliyatları

Yapılan bilimsel çalışmalar, pek çok beyin tümörü türünde hastalıklı dokunun tamamen veya mümkün olan en yüksek oranda çıkarılmasının, hastaların yaşam süresini etkileyen en önemli faktör olduğunu açıkça ortaya koymaktadır. Yaşam kalitesinin korunması ise, tümör dokusunun çıkarılması sırasında sağlıklı beyin dokusuna zarar verilmemesi ile mümkün olur. Bu nedenle cerrahi tedavi sonrası uzun ve kaliteli yaşamın sağlanabilmesi için, tümör dokusunun azami derecede çıkarımı yapılırken işlevsel kayba neden olabilecek doku hasarından kaçınmak da şarttır.

Bu iki temel cerrahi prensibin birlikte başarılı şekilde uygulanabilmesi için cerrahi ekibin bilgi, beceri ve tecrübesi hiç kuşkusuz önemli ve vazgeçilmez unsurlardır. Bununla beraber bazı beyin bölgelerinin ve tümör türlerinin ameliyatlarında cerrahi ekibin vasıfları yanında yüksek teknoloji ürünü donanımların da kullanımı başarıyı belirgin ölçüde arttırmaktadır.

Beyin Tümörleri Cerrahisinde Kullandığımız Teknik ve Teknolojiler

Floresan Madde Rehberli Cerrahi

Bazı agresif seyirli tümör türlerinde, kitle sınırlarının sağlam beyin dokusundan ayırımının yapılması çok güç ve hatta imkansız olabilmektedir. Bu durum nedeniyle, ameliyat sırasında tam olarak çıkarıldığından emin olunan tümörlerin bile bir kısmında, beklenmeyen tümör kalıntılarının varlığı ameliyat sonrası çekilen kontrol MR görüntülemeleri ile saptanabilmektedir. Kalıntı tümör kalması ise ilerleyen süreçte hastaların yaşam süresi ve yaşam kalitesine olumsuz etki oluşturmaktadır.

Floresan madde rehberli cerrahi bu olumsuz faktörü yüksek oranlarda ortadan kaldıran bir tekniktir. Ameliyat sırasında damar yolundan hastaya verilen floresan madde tümör dokusunda yüksek oranda tutulur. Ameliyat mikroskobuna entegre özel ışık kaynakları ve optik filtreler tümör dokusunun normal beyin dokusundan ayrımını olanaklı hale getiren yüksek kalitede görüntü oluşturur. Yapılan bilimsel çalışmalar, bu tekniğin uygun hastalarda tümör kalıntısı kalma ihtimalini yüksek oranda azalttığını ortaya koymaktadır. Sınırlı sayıdaki merkezde bulunan bu teknolojiyi, uygun tümör çeşitlerinin ameliyatlarında rutin olarak kullanmaktayız.

Görüntü Rehberli Cerrahi (Nöronavigasyon)

Nöronavigasyon, hastanın ameliyat öncesi çekilen radyolojik görüntüleri ile ameliyat sırasında görülen gerçek cerrahi anatominin eşleştirilmesini sağlayan yüksek teknoloji ürünü bir cihazdır. Cerrah elinde tuttuğu navigasyon probu ile hastanın beyninde bir noktaya temas ettiği anda nereye dokunduğunu navigasyon cihazının ekranında bulunan MR veya BT görüntülerinde gözlemler. Beyin tümörü ameliyatlarında en sık kullanım amacı derin yerleşimli tümörlerin biyopsisi veya çıkarılması sırasında yer oryantasyonunun hatasız şekilde yapılması ve tümöre ulaşımı güvenli bir şekilde sağlayacak cerrahi koridorun oluşturulmasıdır. Diğer bir kullanım amacı MR görüntülerinde sınırları net olarak görülebilmesine rağmen, ameliyat sırasında normal beyin dokusu görüntüsü veren tümör türlerinin sınırlarının doğru şekilde belirlenerek en yüksek oranda çıkarımını sağlamaktır. Nöronavigasyon teknolojisi uygun tümör ameliyatlarımızda rutin olarak kullandığımız bir teknik donanım haline gelmiştir.

Beyin Tümörü Ameliyatında Ultrason Kullanımı (İntraoperatif Ultrason)

Tıp pratiğinde çok yaygın olarak kullanılan ultrason cihazı beyin ameliyatları sırasında görüntüleme yapmayı mümkün kılan küçük boyutlarda özel problar sayesinde beyin tümörlerinin cerrahisi sırasında da kullanılabilen bir teknoloji haline gelmiştir. Tümör cerrahisinde özellikle iki amaçla kullanılmaktadır. En sık kullanım nedeni üzeri normal beyin dokusu ile kaplı küçük boyuttaki tümörlerin yerinin tam olarak tespit edilmesi ve tümöre ulaşmak için güvenli cerrahi koridorun oluşturulmasıdır. Diğer bir kullanım amacı ise, normal beyin dokusundan görünüm olarak ayırt edilmesi zor olan (düşük dereceli astrositom gibi) tümörlerde hastalıklı dokunun uzanımını belirleyerek yüksek oranda çıkarımını sağlamaktır. Görüldüğü gibi temel olarak kullanım amaçları nöronavigasyonla benzerlik göstermektedir. Ancak farklı yönlerden kıyaslandıklarında birbirlerine göre üstünlükleri ve dezavantajları vardır. Bu nedenle tedavi edilecek tümörün özellikleri ameliyat sırasında ultrason, nöronavigasyon yada her ikisinin birden kullanımının kararını belirlemektedir. Ultrason beyin tümörü ameliyatlarımızda sık olarak kullandığımız bir teknolojidir.

Cerrahi Sırasında Nöromonitörizasyon


İşlevsel olarak çok önemli (yani zarar gördüğü takdirde hayat kalitesinin ciddi şekilde bozulacağı) beyin ve omurilik bölgelerinde yerleşik tümörlerin ameliyatları sırasında kullanılan bir teknolojidir. Burada amaç, tümöre komşu ve işlevsel yönden önemli beyin dokusunun ameliyat boyunca elektriksel aktivitelerini elektrofizyolojik olarak gözlemlemektir. Böylece ameliyat sırasında nöromonitörizasyon verilerinde olumsuz bir etkilenme olması durumunda henüz işlevsel kayıp gelişmeden cerrahi ekibin bilgilendirilmesi sağlanarak kalıcı sekellerin oluşmasının engellenmesi mümkün olabilmektedir. En sık kullanım amacı akustik nörinom (vestibüler schwannom) ameliyatlarında yüz hareketlerini sağlayan sinirin korunmasıdır. Bunun dışında özellikle kol-bacak hareketlerinin sağlandığı motor korteks ve devamındaki yolakların etkilenme ihtimali olan cerrahilerde de rutin olarak kullandığımız bir teknolojidir.

Uyanık Beyin Tümörü Ameliyatı (Uyanık Kraniotomi ile Tümör Çıkarılması)

Sadece Türkiye’de değil dünyada sınırlı sayıda merkezde yapılabilen bir ameliyat türüdür. Hastayı genel anestezi risklerinden korumak amacıyla lokal anestezinin tercih edildiği cerrahi müdahaleler ile karıştırılmaması gerekir. Genel anestezi altında yapılan beyin tümörü ameliyatlarından çok daha risklidir. Bu nedenle sadece konuyla ilgili tecrübeli ekibin bulunduğu merkezlerde yapılması uygundur. Özellikle konuşma merkezine yerleşmiş tümörler için tercih ettiğimiz bir tekniktir. Hastanın uyanık tutulmasının amacı, cerrahi sırasında hastanın konuşturulması ve tümör basısı nedeniyle yer değiştirmiş konuşma merkezinin haritalanarak yerleşiminin tam olarak tespit edilmesidir. Böylece konuşma görevini üstlenen beyin dokusuna cerrahi sırasında zarar verilmemesi sağlanarak, ameliyat sonrası hastada konuşma güçlüğü yaratacak tablo engellenir.